! POWER ATES !
  Küresel Isınma
 

                                         Küresel Küresel Yanıyoruz                                                        

Geçtiğimiz yıllarda bir araştırmanın sonuçlarını okumuştum. 2035-2040 yıllarında küresel ısınma ve sera etkisi sonucu şunlar şunlar olacak diye…

Bugün baktım o tarihlerde olacak diye anlatılanlar şu anda yani içinde bulunduğumuz 2008 yılında gerçekleşmeye başlamış bile…

Genelde safsatalara inanmam ama galiba dünyanın sonu umduğumuzdan daha yakın…

Hani diyorlar ya Maya takviminde 2012’den sonrası yokmuş…

Hani diyorlar ya 2012 de Marduk gezegeni gelecekmiş…

Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli. Çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona ererek yeni bir çağ başlayacakmış.

Büyük bir tufan olacakmış…

Dünya bir manyetik takla atacak ve kuzey kutbu güney, güney kutbu kuzey olacakmış.

Aslında safsata diyorum ama geçenlerde bu manyetik taklanın nasıl oluşacağını yanılmıyorsam Discovery kanalının bir programında kademe kademe anlatıyorlar ve bilimsel olarak açıklamasını ve oluşumunu ortaya koymaya çalışıyorlardı. Bu arada, bu manyetik kaymanın ve değişimin en büyük nedenlerinden biri de Güneşteki patlamalarmış.

Yine Mayalara göre Dünyada oluşacak bu manyetik takla beşinci taklaymış. Bundan önce dört kere daha aynı şey yaşanmış ve bu çağların bitimi bu taklalarla olmuş.

Maya kehanetlerine gore ;

"Birinci güneş çağı: (matlactili) 4008 yıl süren bu çağda yaşayanlar mısırla beslenen devlerdi. güneş, su tarafından yok edilmişti. insanlar balıklara dönüştürülmüştü. bazıları bu afetten sadece nene ve tata adında bir çiftin, su kenarında yaşayan bir ağaç tarafından kaçırılıp kurtarıldıklarına inanmıştı. diğerleri ise, sular çekilinceye kadar bir mağaranın içine saklanarak kurtulan yedi çift olduğunu savundu. bu çağda hüküm süren tanrıça tlaloc'un karısı (yeşim etekli tanrıça) chalchiuhtlicue'dir.

İkinci güneş çağı: (ehecatl) 4010 yıl süren bu çağda yaşayanlar acotzintli diye bilinen yabani bir meyve yiyerek besleniyorlardı. "güneş ehecatl" (rüzgâr güneşi) tarafından yok edilmişti. insanlar maymuna çevrilmiş, ağaçlara tutunmak suretiyle hayatta kalabilmiştir. bir kadın ve bir adam, bir kayanın üzerinde durarak yıkımdan kurtulmuşlardı. bu çağa "altın çağ" denir ve "rüzgâr tanrısı" hüküm sürerdi.

Üçüncü güneş çağı: (tleyquiyahuillo) 4081 yıl süren bu çağda insanlar "ikinci güneş"ten kurtulanların torunlarıdır. tzincoacoc adlı bir meyve yiyerek beslenen bu insanların yaşadığı dünya, chicunahui ollin günü denilen yangınla yok oldu. bu çağa "tzonchichiltic" (kırmızı kafa) adı verilmiştir ve "ateş tanrısı" tarafından yönetildiğine inanılırdı.

Dördüncü güneş çağı: (tzontlilac) 5026 yıl önce başladı. tula'nın kurulduğu bu çağa tzontlilac (siyah saç) adı verilir. insanlar kan ve ateş yağmuru sonrasında açlıktan ölmüşlerdir"

İçinde bulunduğumuz da “Beşinci Güneş Çağı” : Eh bu çağdakiler de binlerce yıldır yaşıyorlar, bugüne kadar ne buldularsa yediler, bunlara birbirini yemek de dahil… Yaşama saygılı iyi insanlar olarak çağa başlamışlardı ama şu anda yaşama, birbirine saygısı kalmamış, menfaatleri yolunda hiçbir şeyi engel olarak görmeyen taş kafalı insanlar haline dönüştüler. Yıllar geçti, zaman geldi, sonuca katlanacaklar ve bir çağ daha bitecek böylece anlaşılan… Artık gökten başlarına taş mı yağar, odunlar mı düşer, Allah bilir ama balık veya maymuna dönüşmeyecekleri kesin, olsa olsa çağa uyumlu bir şekilde bunlar robotlara dönüşürler. Duygu muygu da kalmadığından doğaldır böyle olması…

Bu beşinci takladan sonra da, Altın çağı başlayacakmış insanoğlunun yaşamı ve olması gerekini artık kavrayacak ve ruhsal olarak zirveye çıkacakmış.

İşte bu bana pek akılcı gelmedi;

Sen milyonlarca sene ve beş güneş çağı boyunca yaşa, hepsinde dibe vurdur dünyayı, kendini, kendinle beraber herkesi sonra birdenbire aklın başına gelsin, Nirvanaya ulaş, yaşamı ve yaşamın nedenlerini jet hızıyla algılamaya başla ve Altın çağ başlasın”

Hani beşinci takla sırasında insanoğlu başına sert bir yere biraz hızlıca vurdu diyeceğim ama bundan önceki dört taklada hiç mi denk gelmedi insanoğlunun kafasına sert bir zemin, bir taş, bir kaya falan… 

Tüm bunları düşünüp yazıya dökünce, kutsal kitaplarda anlatılan Nuh Tufanı vizyona giriyor göz perdelerimde birdenbire…

Dünya sallanıyor, sarsılıyor. Gece ile gündüz birbirine karışıyor, her tarafı sular basmaya başlıyor. İleri görüşlü Nuh da, her mahlukattan bir dişi bir erkek toparlıyor, toparlayabildiği ve kafasında önceden planladığı bir gemiye sığdırabileceği kadar mahlukatı alıp en yüksek noktaya çıkıyor ve orada gemisini inşa etmeye başlıyor.

Neden?..  İşte bu küresel yangından, bu takla ihtimalinden bir şekilde haberli olduğu için…

Geçenlerde bu konulara çok sardırmış bir arkadaşım “Ben iki sene sonra (yani 2010’da) Nemrut dağına çıkıp orada bir yerlere yerleşeceğim” diyordu. Arkadaşım bekar ve genç… Tabi Nuh gibi değil olamaz da, tahmin edebileceğiniz gibi tüm mahlukatlardan birer örnek alıp kurtarmak onun pek umurunda değil, o kendi derdinde… Oralara yerleşmeye, doğal yaşama, çokeşliliğe gönüllü ve razı olabilecek üç dişiyi alıp gidecekmiş kendisi tepelere… “Börtü böcek de kendi başının çaresine baksın artık” diyor… Günümüzde insanların sadece ve sadece kendilerini ve kendi menfaatlerini düşündüğünü, sadece günü yaşayıp bulunduğu anı planladıklarını düşünürsek haklı çocuk, ona ne börtü böcekten, ona ne hayvanattan, nebattan, o öncelikle kendi neslini devam ettirmeyi amaçlıyor şekilde görüldüğü gibi…

Neyse konuyu fazla uzatmanın anlamı yok…

Bana göre, eğer 2035-2040’larda olması gerekenler 2008’de gerçekleşmeye başladıysa bu iş bizim de tahmin edemediğimiz bir hızda ve şekilde, küresel ısınma olarak değil küresel yangın şeklinde ilerliyor, matematiksel değil, geometrik olarak katlanarak büyüyor ve yürüyor. Yani bu sera etkisi falan değil “kavurma ve kavrulma etkisi”

Ve yine olanlardan anlıyorum ki bizim neslimiz de mutlu sona yaklaşıyor.

Bitti biter bu dünyada… Bu çağ da… İnsanlık dersen, o zaten çoktan bitti…

Kısmet bir sonrakine inşallah… Yani Altın çağa…

Haydin yüksek yüksek tepelere…

Hepimiz sera etkisindeyiz, hepimiz küreselciyiz, hepimiz dağcıyız, doğacıyız.

Yaşasın Demokrasi… Yaşasın Özgürlük…

Herkese hayırlı taklalar…    

                                         Küresel Küresel Yanıyoruz                                                        

 
  BU HAFTA 5884 ziyaretçi (10476 klik) kişi burdaydı!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol